m43 Türkiye

Kim bu kadar “yırtık” olabilir.

DrOpMaN yazdı:Kim bu kadar “yırtık” olabilir.

Yırtık olmak mı? Adamı döverler yemin ediyorum istanbulda filan. İnsanların ağzının içine giriyor resmen, ilginçmiş.

Biz hep böyle takılıyoruz
Arkadaşlar dayak mayak yok, nereden çıkartıyorsunuz?
Bugüne kadar bir arkadaşım dayak yedi, onun da nedeni çok heyecanlı olup sinirlerine pek hakim olamaması.
Genellikle adamın beni görmesi ile, benim onu çekmem ve ortamdan uzaklaşmam saniyeler alıyor.

Öncelikle bir kere iyi bir gözlemci olacaksınız, size dalacak kadın/adamın fotoğrafını çekmeyeceksiniz. Zaten kişi yüz ifadesinden belli ediyor kendisini. Diyelim çektiniz, olay çıktı, sonrasında efendi olacaksınız, neden çektiğinizi izah edeceksiniz, silmenizi isterse sileceksiniz. Dayak yemek sıkıntı değil, ekipman var, önce ekipmanın güvenliğini düşüneceksiniz. O yüzden ananıza bacınıza da küfretse, sizli bizli konuşmaya devam edeceksiniz.

Gözlemcilikten kastım; mesela elimde fotoğraf makinem varken, iki sevgili karşıdan geldiğinde, mutlaka vücut dillerini gözlemlerim. Anında belli oluyor arkadaşlar. Erkek mi, kadın mı dominant? Kavgalılar mı? Eğleniyorlar mı? Dikkatleri birbirlerinde mi, etrafta mı? Erkek korumacı mı? Rahat mı? Eğer erkek dominant, korumacı ve keyifsiz bir hafa sezersem bir risk analizi yaparım, çok riskli bulursam çekmem. Bu bahsettiğim saniyeler içinde oluyor bu arada...

Bu sezinizi geliştirmek istiyorsanız; şehrinizde insanların yoğun olduğu yerlerde bir yere oturun, fotoğraf çekmeyin, sadece insanları gözlemleyin.

Öyle "zoom'u bas, farkedilmeden çek" türü Milyon tane işe yaramaz fotoğraf var. Telefoto lens, insan gözünden çok daha dar bir açı aldığı ve perspektif etkisi de çok daha az olduğu için, her ne kadar özneniz kadrajda büyük bir yer kaplasa da izleyici anında gerçekleşen olaydan uzakta olduğunu anlıyor ve fotoğrafta çok ilgi çekici bir şey yoksa anında sıkılıyor.

Yani kısacası, sokak çekecekseniz, insanlara yaklaşacaksınız arkadaşlar, çare yok...

Bu arada sevgili Anıl Aydın'a da geçen hafta bir Pen-F aldık. İzmir'de zaman zaman birlikte sokak çekiyoruz. O bu konuda benden daha kıdemli. Foruma kayıt olmasını söyleyeceğim.
Fotoğraflarını flickr'dan takip edebilirsiniz.

https://www.flickr.com/photos/80625755@N00/

Bu başlık çoşuyor arkadaşlar.

Değerli tecrübelerini aktardığından ötürü Erhan Bey’e ve diğer üyelerimize tekrar tekrar teşekkür ediyorum.

@Anıl Aydın’ı takip etmeye başladım. Çok değerli fotoğrafları var. Fotoğraf işleme yeteneğide çok şık. Tebrik ediyorum kendisini.

erhanmeco yazdı:Biz hep böyle takılıyoruz
Arkadaşlar dayak mayak yok, nereden çıkartıyorsunuz?
.....
Öncelikle bir kere iyi bir gözlemci olacaksınız, ....

....
Bu sezinizi geliştirmek istiyorsanız; şehrinizde insanların yoğun olduğu yerlerde bir yere oturun, fotoğraf çekmeyin, sadece insanları gözlemleyin.

.....

Yani kısacası, sokak çekecekseniz, insanlara yaklaşacaksınız arkadaşlar, çare yok...

Dedikleriniz güzel "iyi gözlemci olacaksınız" kısmı %100 katılıyorum
Ama artı olarak tecrübe ve yetenek olacak hatta en önemlisi yetenek işi (tecrübe -sonradan edinilebilir ama -yetenek doğuştandır)


Dayak yer dediğim cümlenin arkasındayım sizi tenzih ederim ama Videoyu izlediyseniz eğer Bu Tatsuo ânı yaşamıyor "cumburlop" içine dalıyor,
yemek yiyen bir çiftin masaya kamerayı sokuyor






Birlikte yürüyen bayanların, insanların önüne atlıyor yolunu kesiyor, ânı yakalamıyor müdahale ediyor. Benlik birşey değil kesinlikle
Bu adamın ki gözlem ile kurgu ile yakın uzak âlâkası olmayan Egoistçe mi denir bencilce mi denir tam sözcüğü bulamadım
değişik bir yaklaşım.

Sokak fotoğrafı, tüm fotoğraf türleri içinde (Nü filan dahil) en ahlaksızca olanı. Bizler fotoğraf çekerken insanları taciz ediyoruz. Çok kısa bir süre dahi olsa, özel hayatlarına giriyoruz, sevgilileri ile konuşmalarını, telefonda annelerine verdikleri sırlarını duyuyoruz. Kendileri farketmeden yüzlerine vuran en özel hislerine dışarıdan müdahil oluyoruz. İnsanların hayatlarından anlar çalıyoruz. İnanın, beğenerek fotoğrafını çektiğim herkesi, ne yaptıklarına, ne konuştuklarına kadar hatırlıyorum. Ne yazık ki bu sokak fotoğrafının doğasında var. İşin doğrusu herkesin de yapabileceği bir şey değil.

Ve sokak fotoğrafı da böyle çekilir. Sokakta olan biteni izleyicilere yaşatabilmeniz içi, sokağa dahil olmak zorundasınız. Sokak fotoğrafçılığı ile ilgili video eğitimler izliyorum zaman zaman. İlk konulardan biri genellikle "Overcome your fears (Korkularınızın üstesinden gelmek)" oluyor. Sokak Fotoğrafçılığına başlarken en zoru o, onu atlattınız mı, gerisi geliyor.

Ve sokak fotoğrafında isim yapmış insanların çoğu bu şekilde çalışıyor. Hatta işin içinde flaş kullananlar da var. Bir ellerinde harici flaş, diğer ellerinde kamera ile gezerler ve insanların yüzüne flaş patlatırlar. Türkiye'de bunu yapan Metin Ekin (Sadece Facebook'ta fotoğraf paylaşır https://www.facebook.com/metin.ekin.92123) var. O işin babası da Bruce Gilden'dır.

Sadık Üçok, şu an Türkiye'nin en iyi sokak fotoğrafçılarından biri. Sadık hoca da adamın önünü kesip, suratına sokar kamerayı, hiç acımaz. . https://www.instagram.com/sadikucok/

Kıvanç Başkaya adında, abilik ve akıl hocalığı yaptığım, çok yetenekli bir genç kardeşim var. O da aynı şekilde çalışır çoğunlukla. https://www.instagram.com/kivancbaskaya/

Dürüst olalım arkadaşlar; kimse pazarda Mehmet Emmi'nin, Emine ablaya 2kg domates verirkenki uzaktan çekilmiş fotoğrafını ilginç bulmuyor. Her gün gördüğüm şeye neden bakayım? Bana her gün göremediğim veya her gün görüp farkedemediğim şeyleri gösterin.

Neyse demem o ki; İzmir'de de , İstanbul'da da çekiyorum. Dünya'nın dört bir tarafında çekiliyor. Sorunlar yaşanıyor mu? Evet yaşanıyor, küfür yiyorsunuz, özür diliyorsunuz iş bitiyor. Tabi bu başınıza hiç bir şeyin gelmeyeceği anlamına gelmez, o risk her zaman var.

Bu arada OM-D E-M10 ve E-M5 kullanıcılarının bir artıları daha var. Kamerayı göğüs hizasında tutup, ekranı görebilecekleri şekilde kendilerine çevirebiliyorlar. Bu farkedilebilirliklerini büyük ölçüde azaltıyor.

PEN-F ve E-M1 Mk II'nin en sevmediğim yanı, V-Logger çevrilebilir ekranı. Video çekmek için tamam ama fotoğraf çekmek için rezalet ötesi bir sistem.

erhanmeco yazdı:Bu arada sevgili Anıl Aydın'a da geçen hafta bir Pen-F aldık. İzmir'de zaman zaman birlikte sokak çekiyoruz. ...

"Aldık" derken siz alma düşüncesine vakıfsınız anladığım kadarıyla; neden Pen-F aldı? Bildiğim kadarıyla Fujifilm makine kullanıyordu. Neden Olympus'a geçiş yaptı kendisi. Takıldım burada ben

DrOpMaN yazdı:

erhanmeco yazdı:Bu arada sevgili Anıl Aydın'a da geçen hafta bir Pen-F aldık. İzmir'de zaman zaman birlikte sokak çekiyoruz. ...

"Aldık" derken siz alma düşüncesine vakıfsınız anladığım kadarıyla; neden Pen-F aldı? Bildiğim kadarıyla Fujifilm makine kullanıyordu. Neden Olympus'a geçiş yaptı kendisi. Takıldım burada ben

Anıl, Ricoh GR II ve Fujifilm X100F kullanıyordu. X100F'e çok ısınamadı, 35mm ona biraz açı olarak dar geldi. Daha çok Ricoh GR II'yi kullanıyordu (APS-C Sensör, FF karşılığı 28mm lens). Gerçekten de sokak için çok başarılı bir kamera.

Pen-F'i ilk bende gördü, çok hoşuna gitti. Bir de o genellikle JPEG üzerinden çalışıyor ve Art modlardaki Mono Profile II tonlamasını çok beğeniyor. 1-2 ay kararsız kaldı. Uzun süre X100F'i satmaya çalıştı, satılmadı. Şimdi X100F'i eşi kullanıyor, o da PEN-F aldı. Bir de ikinci el Panasonic 14mm f/2.5 aldık. Şu an çok mutlu hayatından.

X100F'ten çıkan sonuçlardan çok mutlu değildi. Yine de güzel bir kamera olsa da lens değişmiyor. İkinci eli zaten berbat. Ben de olsam Pen-F'i tercih ederim.

Tam karede 2mm'lik bir açı kaybı olur ama Pen-F gibi bir kamera en azından Pana Leica 15mm f/1.7 kalitesinde bir lensi hak ediyor diye düşünüyorum.

X100F de ilginçtir Fuji'nin en yakışıklı gövdesi. Lensi değişebilen X sistem kameraları arasında X100F kadar güzeli bence yok. Mesela X-T3'nin kaba bir duruşu var. Ayrıca kasası 8000 liralık bir gövdeden beklenen o kalite hissiyatını veremiyor.

erhanmeco yazdı:Bu arada OM-D E-M10 ve E-M5 kullanıcılarının bir artıları daha var. Kamerayı göğüs hizasında tutup, ekranı görebilecekleri şekilde kendilerine çevirebiliyorlar. Bu farkedilebilirliklerini büyük ölçüde azaltıyor.

PEN-F ve E-M1 Mk II'nin en sevmediğim yanı, V-Logger çevrilebilir ekranı. Video çekmek için tamam ama fotoğraf çekmek için rezalet ötesi bir sistem.

Merhaba ,

Size bir konuda danismak istiyorum ;
E-M1 Mk II ile akilli cep telefonunu yada tableti wi-fi baglanti kurarak sokak fotograflarini cekebilmek
mumkun degil mi ? Neredeyse her turlu kontrolleri mobil cihazlar ustunden yapabilabiliyor. Hic fotograf
makinasinin LCD ekranina yada vizorunu kullanmadan direkt mobil cihaz uzerinden cekim yapmak
baskalarini rahatsiz etmeden sanki daha iyi sonuc verebilir.

sgtab1 yazdı:Merhaba ,

Size bir konuda danismak istiyorum ;
E-M1 Mk II ile akilli cep telefonunu yada tableti wi-fi baglanti kurarak sokak fotograflarini cekebilmek
mumkun degil mi ? Neredeyse her turlu kontrolleri mobil cihazlar ustunden yapabilabiliyor. Hic fotograf
makinasinin LCD ekranina yada vizorunu kullanmadan direkt mobil cihaz uzerinden cekim yapmak
baskalarini rahatsiz etmeden sanki daha iyi sonuc verebilir.

Onun da şöyle bir sıkıntısı var; Bir elinizle kamerayı kontrol ederken, diğer elinizle cep telefonunu kendinize doğru tutacaksınız. Bu defa; "Ne Yapıyor Bu Adam?" diye dikkat çekeceksiniz. Hem cep telefonu, hem kamera pil ömrünüz de yarım saate mefta olacak.

E-M1 MkII ve Pen-F'deki sıkıntı, ekranı kendinize çevirdiğinizde yana doğru açılması. Hani otomobil kullanırken ilk öğretilen şeylerden biridir ya; "Karşıdan gelen otomobil yanından geçerken bakma üstüne doğru gidersin." Aynı şey bunda da geçerli, hem düz yürüyüp, hem yandaki ekrana bakıp kadraj oluşturamıyorsunuz. Cep telefonu ile de aynı sıkıntı yaşanır.

poormansmoodyblues yazdı:Tam karede 2mm'lik bir açı kaybı olur ama Pen-F gibi bir kamera en azından Pana Leica 15mm f/1.7 kalitesinde bir lensi hak ediyor diye düşünüyorum.

X100F de ilginçtir Fuji'nin en yakışıklı gövdesi. Lensi değişebilen X sistem kameraları arasında X100F kadar güzeli bence yok. Mesela X-T3'nin kaba bir duruşu var. Ayrıca kasası 8000 liralık bir gövdeden beklenen o kalite hissiyatını veremiyor.

Evet onun da arzusu 15mm f/1.7 almak, ancak hem Türkiye'de bulunmuyor, hem biraz görece pahalı. Bakalım yaza doğru ayarlayacağız bir şekilde. Katılıyorum, değiştirilebilir lensli kameraları çok basit duruyor. Retro yapacağız diye cılkını çıkartıyorlar.

erhanmeco yazdı:

sgtab1 yazdı:.

Merhaba,

Bilgilendirme icin tesekkur ederim.